Yazımıza başlamadan önce aort damarı ve buna bağlı hastalıklar ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi almak isterseniz “Aort Damarı Nedir ve Ne İşe Yarar?” konumuza göz atabilirsiniz.
Ateroskleroz yani damar sertleşmesi, damar duvarında kolestrol, yağ gibi maddelerin birikip plak oluşturmasıyla kan akışının ve damar yapısının bozulması durumudur.
Anevrizma nedenleri kesin olarak bilinmese de birtakım koşullar AORT anevrizması gelişmesine katkıda bulunabilir. Bu faktörler şunları içerir:
Aşırı sigara tüketimi sonucu damar sertliği ve sonrasında zayıflayan damar duvarları sonucu anevrizma gelişebileceği gibi genetik faktörlere bağlı da olabilmektedir.
Aort anevrizma taraması bilgisayarlı tomografi ile yapılabilir. Ülkemizde tansiyon ve damar sertliği probleminin yaygın olması nedeniyle, bu hasta grubunda en az bir kere aort anevrizma taramasının yapılması hayat kurtarıcı olabilir.
Aort anevrizması için kanıtlanmış tek yaşam tarzı faktörü sigara içmektir. Sigara hem aort anevrizmasının oluşumunu hem de var olan anevrizmanın yırtılma olasılığını arttırır.
Genetik yatkınlıklar aort anevrizmalarının gelişiminde önemli bir rol oynar. Marfan sendromu, Ehlers-Danlos sendromu ve ailesel torasik aort anevrizması sendromu gibi bazı kalıtsal durumlar riski artırabilir.
Torasik aort damarı göğüs bölgesindeki damar kaslarının elastikiyet kaybı ve koruyucu duvarlarının zayıflaması sonucu kan basıncı ile kesecik oluşturup şişmesi ve genişlemesidir.
Halk arasında aort anevrizmasına, aort damarı genişlemesi advertı verilmektedir. aort anevrizması belirtileri Bunun sebebi anevrizmanın aort damarında bir kese oluşturup damarın hacmini arttırmasıdır.
Nabız Hissi: Karında atar damar ritmi ile uyumlu bir nabız hissedilebilir. Özellikle zayıf yapılı bireylerde, karın bölgesindeki anevrizma, elle hissedilebilir bir şişlik olarak fark edilebilir.
Doktorlar, hastanın şikayetleri ve tıbbi geçmişi hakkında bilgi toplar. Fizik muayene sırasında abdominal anevrizmaların varlığı bazen karın bölgesinde nabız gibi atan bir kitle olarak hissedilebilir. Ancak torasik anevrizmalar fizik muayenede genellikle saptanamaz.
Günümüzde, anevrizma hastalarının neredeyse yüzde ninety’ında kapalı teknikler kullanılarak anevrizma onarımı yapılabilmektedir. Kapalı teknikler, kasıktaki atardamardan girilerek genişlemiş aort bölgesine içeriden stent yerleştirme veya kaburga aralığından yaklaşık 4 cm’lik bir kesi yaparak anevrizma olan bölgenin uygun bir yapay damar ile değiştirilmesi şeklinde uygulanabilir.
Öncelikle kalp hastalıklarından korunmak amacıyla her yaşta rutin kontroller önem taşımaktadır;
Anevrizma belirtileri balonlaşmaleın boyutuna, konumuna ve patlamasına bağlı olarak değişkendir. Anevrizma yavaş ilerlediğinden herhangi bir belirti göstermeyebilir.